Kenanoğlu: Hacı Bektaş Veli Dergahı’nı Cami merkezli bir ibadethane olarak gösterme çabasının anlamı nedir?
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Hacı Bektaş Dergahı’na “Hacı Bektaş Veli Külliyesi Unesco Dünya Miras Geçici Listesinde yer almaktadır” yazılı bir tabela asılmasını Meclis gündemine taşıdı. Kenanoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde külliyenin cami merkezli bir adlandırma olduğunu ifade ederek Aleviler’in “serçeşme” olarak adlandırdığı bir ibadet merkezine “külliye” denilmesinin asimilasyon politikası olduğunu belirtti.
Soru önergesi metni aşağıda yer almaktadır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda belirtilen soruların Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Hacı Bektaş Veli Dergahı’nın duvarına “Hacı Bektaş Veli Külliyesi Unesco Dünya Miras Geçici Listesinde yer almaktadır” yazılı bir tabela asılmıştır.
Aleviler açısından ser çeşme olarak tanımlanan Hünkar Hacı Bektaş Veli Dergahı’nın bilinen tarihi 13. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Dergah o tarihten bu yana Alevilerin başta gelen inanç ve öğreti merkezlerinden biri olmuştur. Dergah içerisinde Pir Evi, Mihman Evi, Dergah Avlusu gibi Alevi literatüründe geçen isimlendirmelerle bölümler yer almaktadır. 1925 yılında Tekke ve Zaviyelerin kapatılması ile birlikte 1964 yılına kadar kapalı olan Dergah, o tarihten sonra Vakıflara devredilerek “Müze” adıyla açılmıştır. Hacı Bektaş Veli Dergahına müze statüsü verilse dahi hiçbir zaman külliye olarak anılmamıştır.
“Külliye” sözlük tanımlarına göre; Arapça bir kelime olup bir caminin çevresinde camiyle birlikte yapılmış medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi yapıların tümü olarak açıklanmaktadır. Yani Külliyenin merkezinde cami vardır diğer her şey camiyi çevreler. (Manisa Ulu Cami Külliyesi, Orhan Gazi Külliyesi, Fatih Sultan Mehmet, Sultan Ahmet Külliyeleri gibi örneklemeler mevcuttur.)
“Külliye” sözlük tanımlarına göre; Arapça bir kelime olup bir caminin çevresinde camiyle birlikte yapılmış medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi yapıların tümü olarak açıklanmaktadır. Yani Külliyenin merkezinde cami vardır diğer her şey camiyi çevreler. (Manisa Ulu Cami Külliyesi, Orhan Gazi Külliyesi, Fatih Sultan Mehmet, Sultan Ahmet Külliyeleri gibi örneklemeler mevcuttur.)
700 yıldır Alevilerin inanç ve ibadet merkezlerinden biri olan Hacı Bektaş Veli Dergahındaki esas yapı cami değildir. Cami oraya Osmanlı Padişahı II. Mahmut zamanında 1834 yılında yaptırılmıştır. Hacı Bektaş Veli Dergahının ne işlevsel olarak ne de tarihsel olarak yukarıda tanımı yapılan ve örnekleri verilen Külliye yapıları ile benzerlik taşımadığı gibi Alevi inancı ile uzaktan yakından bir ilgisi olmayan “Külliye” ifadesi ile anılması kabul edilemez.
Alevilerin tarihsel ibadethaneleri; dergahlar, tekkeler, zaviyeler, cemevleri ve açık alandaki ziyaret yerleridir. Camilerin, Alevilerin ibadetini yerine getirdiği bir mekân olarak görülmediği ve Alevi tarihinde böyle bir şeye rastlanılmadığı bilinmektedir.
Hacı Bektaş Veli Dergahı “Müze” ve şimdi de “Külliye” adlandırılmaları ile analojik bir dezenformasyon yaratılarak Alevi hafızası üzerine oynanan asimilasyonun bir parçasına dahil edilmeye çalışılmaktadır. Bazı kesimler tarafından Hacı Bektaş Veli Dergahına farklı isimler veya anlamlar yüklenmeye çalışılsa da Aleviler açısından hala inanç ve ibadet merkezi olma özelliğini korumakta ve her yıl yüz binlerce insan Dergahı ziyaret etmektedir. Dolaysıyla orası bir Alevi Dergahıdır ve ana ekseni cami olmadığı için külliye kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu tanıma Aleviler tarafından itiraz edilmektedir, söz konusu tabela ve isimlendirmelerden vazgeçilmelidir.
Bu bağlamda;
- Hacı Bektaş Veli Dergahına “Külliye” denilmesine neden ihtiyaç duyulmuştur? Bu isimlendirmenin gerekçesi nedir?
- Hacı Bektaş Veli Dergahının ve Alevi inancının merkezine cami yapma gereği nereden kaynaklanmaktadır, bu ısrarın sebebi nedir?
- Alevi toplumu, Alevi kurum ve kuruluşları bu isimlendirmeleri şiddetle reddetmesine rağmen, sürekli bu konuda Alevi inancını cami merkezli bir inanç olarak göstermeye çalışmanın anlamı nedir?
- Hacı Bektaş Veli Dergahına asılan ve Alevi inancı ile hiçbir ilgisi bulunmayan “Külliye” ibareli bu tabela kaldırılacak mıdır?