KonuşmalarTBMM Faaliyetleri

Kenanoğlu: Velayet davalarında çocuğa bir mal olarak değil, özne olarak bakılmalıdır!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, İcra ve İflas Kanunu’nda değişiklik içeren kanun teklifinin 35. maddesi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda konuştu. Boşanma davaların çocukların üstün yararının gözetilmediğine dikkat çeken Kenanoğlu, velayet konusunda çocuğa bir mal olarak değil, özne olarak bakılması gerektiğini ifade etti.

Konuşma tutanak metni ve videosu aşağıda yer almaktadır.


Dönem: 27 Yasama Yılı: 5 Tarih: 24.11.2021 Birleşim: 23 Ham Tutanak Sayfası:-

Konuşmacı: ALİ KENANOĞLU Seçim Çevresi: İSTANBUL

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu çocukların velayeti meselesi önemli bir konu, toplumumuzdaki önemli yaralardan da bir tanesi. Çoğu zaman boşanmalar problemli oluyor, bu problemli boşanmalar içerisinde de özellikle velayet tartışmaları en sıkıntılı dramatik sonuçlara yol açabiliyor. İşte baktığınız zaman ilginç gazete haberleriyle karşılaşabiliyoruz. Yine, “İcra zoruyla alınan çocuk dramı, Yağmur’un göz yaşları” diye, çok tartışılan bir konuydu, işte “Annesine gitmek istemeyen çocuğun çığlıkları sokağı inletti.” gibi haberler, “Pendik’te velayet saldırısı” “Eski eşinin kardeşleri tarafından öldüresiye dövüldü.” haberleri. Yine, “Coronavirüs nedeniyle çocuğunun velayeti elinden alınan bir hemşirenin vermiş olduğu mücadele” gibi basına konu olmuş, çok dramatik birçok konu var.

Tabii, bu boşanma mevzusunda çocuklar bir taraftan dramatik şeyler yaşıyorlar, bir taraftan da hakikaten bu boşanma meselesinde erkek bir şekilde yaşamını oluşturuyor, kuruyor ama kadın daha çok mağdur olan taraf oluyor. Bir de çocuklar -çocuk olduğu zaman- genelde kadına bırakılıyor, veriliyor ve bunun getirdiği mağduriyetlerde de kadınlar yeni bir yaşam oluşturma konusunda erkeklere göre çok daha dezavantajlı durumda oluyorlar. Tabii, bu madde mevcut uygulaması çocuğun icra yoluyla birisinden alınıp diğerine verilmesi meselesini düzenlemeye çalışıyor. Burada bir kişiden alıp yani anne ya da babadan alınıp birisinden diğerine verilen bir teslim işini anlatan yani mevcut uygulamada bir teslim üzerine kurulu bir mal ve meta olarak görülen bir durum var çocukla ilgili olarak. Şimdi, peki yeni kanun teklifi, bu kanun teklifiyle bu ortadan kalkıyor mu? Bu, sadece birkaç hususu değiştiriyor ve diyor ki… “Teslim işlemi” tanımı devam ediyor Yani teslim meselesi olarak bakıyor hâlen meseleye ve neyi teslim ediyorsun? Bir malı, bir mülkü teslim eder gibi yine bir teslim merkezleri oluşturuyorsun, teslim mekânları oluşturuyorsun ve yine çocuk teslim edilmesi gereken bir unsur olarak, bir mal olarak görülüyor yani bundan farklı bir durum yok.

Şimdi, şu anda icra yoluyla yapılıyor bu, yeni düzenlemeyle yine Adalet Bakanlığına bağlı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından yapılacak ve teslim merkezlerinde yapılacak. Tabii, buranın yeterli düzeyde personele sahip olup olmaması tartışması ayrı ancak olması gerekenler hususunda söylenmesi gereken var. Bir defa, çocuğun artık bir özne olarak, bir kişi olarak görülmesi gerekiyor; bir meta alınıp verilen, ondan ona teslim edilen bir mal olarak görmekten vazgeçilmesi gerekir, bu anlayıştan vazgeçmek gerek gerekiyor. O nedenle yani Türkiye’nin de tarafı olduğu Birleşmiş Milletler sözleşmelerinde bu konu aslında tarif ediliyor, yani bir kere çocuğun özne olarak görülmesi gerektiği ifade ediliyor. Velayetin hangi tarafa bırakılacağı hususunda anlaşmaları hâkim açısından bağlayıcılığı meselesi var yani mal bağlayıcı değil, çünkü kamu düzenine ilişkin olarak bakılıyor.

Şimdi, buradan baktığınız zaman bir kere bizim önerdiğimiz şu: Çocuk bakanlığının kurulması gerekiyor ve “kişisel ilişki” diye tanımlanması gerekir bu meselenin yani çocuğun kişisel ilişkisi anneyle ya da babayla kişisel ilişkisi, bir teslim meselesi olmaktan çıkartılması gerekiyor. Ve bu, çocuk bakanlığıyla birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının birlikte yürüteceği ve uzman kadrolarıyla, pedagogları, sosyologları, psikologları, bu konunun uzmanı insanlarla ve kadrolu yani sürekli olan, değişen değil, yani bir çocuğa bir pedagog psikolog bakıyorsa o çocuğa sürekli o bakmalı, o kişiler bakmalı. Mevcut uygulamada önerilenlere rastgele bir durum söz konusu bu. Kadro bir birim tarafından yapılacak bir iş değil. Tabii, bütün bunlar çocukların ciddi bir biçimde mağdur olmasına neden oluyor ve bu mesele, aslında getirilen bu yasal düzenleme bu çocukların mal olarak alınıp verilmesini engelleyeceği ifade edilse de işin açıkçası bu madde hem çocukların korunması açısından hem Birleşmiş Milletler sözleşmeleri açısından hem de eşitlik ilkesi açısından Anayasa’ya da aykırılık içeriyor. Bu nedenle bu maddenin tümüyle çekilmesini öneriyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)


akenanoglu

alikenanoglu.net
Başa dön tuşu