Haberler

Kenanoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Alevi gündemini değerlendirdi

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında Alevi gündemini değerlendirdi. Halkların ekonomik, siyasal ve sosyal anlamda birçok ortak sorunu olduğunu ifade eden Kenanoğlu, kimi toplumların özgün sorunları olduğunu dile getirdi. İnançsal kimliklerinden kaynaklı olarak Alevilerin özgün sorunları olduğunu belirten Kenanoğlu, Alevi gündeminin son bir hafta içerisinde öne çıkan başlıklarına dair görüşlerini paylaştı.

“Ahlakınız bozuluyorsa eğer; bu konserler gitmeyin”

Bu toplumlardan birisinin de Alevi toplumu olduğunu söyleyen Kenanoğlu, son günlerde sıkça yaşanan konser ve piknik gibi etkinlik yasaklarına da değinerek şunları aktardı: “Pandemi süreci boyunca insanlar iki yıldır dışarıya çıkamadılar, pikniklere gidemediler, düğünlere katılamadılar, toplu halde bir takım eğlenceler yapamadılar. İnsanı insan yapan değerlerden, duygulardan biri de sosyalleşmedir. Baharın gelişi ile birlikte birçok konsere ve pikniğe yasaklama, ötekileştirme ve baskı gelmeye başladı. Bunlardan birisi de DEDEF’in İstanbul’da yapmak istediği pikniğin yasaklanmasıydı. Bir gerekçe yok. İktidar artık bir gerekçe belirtmeye de ihtiyaç duymuyor. İstediği yasağı istediği zaman uygulayabiliyor. Bunun yanında sanatçılara yönelik ötekileştirici dil ve yasaklamalar söz konusu. Bunları kınadığımızı, doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. İnsanların pikniğe gitmesini, sevdikleri sanatçıların konserlerine gitmelerini engelleyemezsiniz. Kimileri bu konserleri ahlaksızlık olarak değerlendiriyor. Ahlakınız bozuluyorsa eğer bu konserlere gitmeyin, bakmayın. Sizi oralara zorla götüren yok. Ama müsaade edin de sizin gibi düşünmeyen insanlar, ahlak meselesine sizin gibi bakmayan insanlar bu konserlere gidebilsin.

“Çorum’da Alevi toplumunu rencide eden bir olay yaşandı”

Geçtiğimiz hafta Çorum’da cemevi temel atma töreninde yaşananlara ilişkin de konuşan Kenanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Çorum cemevimiz orada bir ‘Kültür merkezi’ inşaatının projesine başladı. Büyük bir proje. Doğal olarak kamu gücü olmadan da oranın hayata geçirilmesi zordur. Dolayısıyla valilik, belediye gibi birçok kurumla görüşerek bu projede bir ortaklaşma yaşandı ve temel atma törenine Çorum Valisi, Çorum Belediye Başkanı, bölgenin mülki idari amirleri katıldılar. Tabii Avrupa’dan hem de Türkiye’den Alevi kurum temsilcileri ve çok sayıda yurttaşta katıldı. Bu temel atma töreninde Alevi toplumunu üzen, rencide eden bir olay yaşandı. Sayın Valinin ve Belediye Başkanı, orada Konfederasyon başkanının söylediği sözlerden rahatsız olarak tören alanını terk etti. Hüseyin Mat orada, ‘Hacı Bektaşlar, Pir Sultanlar bizim önderimizdir. Ebussuudlar olamaz’ demiştir.

“Sizin yurttaşlarınız Alevilerdir, Ebusuud değildir”

Ebussuud Osmanlı Şeyhüslamıdır. Alevi toplumu üzerine kara bulut gibi çöken ‘mum söndü’ iftirasını atan, bunu topluma yayan, yüzyıllardır üzerimizden atamadığımız bu ön yargıya dönüşen söylemin kökü bu adamdır. Ebussuud verdiği fetvada, ‘Bunlar ana bacı tanımazlar. Bunların kanı, canı, malı, karısı, kızı helaldir’ demiştir. Yine Alevi şair ozan Yunus Emre ile ilgili ‘katli vaciptir’ diye fetvalar vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Valisi Osmanlı Şeyhüslamının mı yanında, yoksa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olan Alevilerin mi yanında? Alevilere küfür eden, hakaret eden, katli vaciptir diyen Şeyhüslama söylenen laflardan rahatsızlık duymaması gerekirdi. Çünkü onun yurttaşları Çorum’da yaşayan alevilerdir, Ebussuud değildir.

“Topal Osman, IŞİD vari katliamlar yapan tescilli bir katildir”

Topal Osman’ın silahlı fotoğrafının ‘Giresun size yeter’ sloganı ile birlikte Diyarbakır sokaklarında dolaştırılmasını da değerlendiren Kenanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Koçgiri’de İŞİD vari katliamları yapan tescilli bir katildir Topal Osman. Topal Osman’ı kahramanlaştırmak isteyen, meşrulaştırmak isteyenler suçu ve suçluyu övmüş oluyor. Topal Osman, Cumhuriyetin kurucuları tarafından da katil kabul edilmiş ve hakkında idam kararı verilmiş. Kendisi girdiği bir çatışma sonucunda başı kesilerek öldürülmüş ve sonrasında idam kararı gereği mezarından çıkarılarak ayağından asılmıştır. Cumhuriyetin katil olarak kabul ettiği bir kişinin fotoğrafının Diyarbakır sokaklarında dolaştırılması provokasyondur.

“Bu duruna ilk önce AKP’li vekiller müdahale etmelidir”

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bir okulda okul müdürü ve yardımcısının beden öğretmenliği yapan bir kişiyi Alevilik inancına mensup olduğu için tehdit ettiği olaya ilişkin de konuşan Kenanoğlu, “Öğretmen tehditler üzerine jandarmaya şikayette bulunuyor. Daha sonra bu okul müdürü, ‘Benim arkamda AKP milletvekilleri var. Bana hiçbir şey olmaz’ diyor. İnsanı inancından dolayı tehdit edeceksiniz diğer taraftan da AKP’li milletvekillerinin arkasına sığınacaksınız. Buna ilk önce müdahale etmesi gereken AKP’li vekillerdir. Bu kişi hakkında gerekli soruşturmalar açılmalıdır” diye belirtti.

“Türklüğü tartışılmayan Safevi Devleti, Cumhurbaşkanlığı Forsu’nda yok”

Şah Hatayi’nin ölüm yıl dönümü olduğunu anımsatarak sözlerine devam eden Kenanoğlu, şunları ifade etti: “Şah İsmail diye biliniyor. Safevi Devleti’nin başkanı. Safevi Devleti Türkmen, Kızılbaş Alevi devletidir. Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 tane yıldız var. Türklükle alakası olmayan birçok devletin ismi orada bulunuyor. Tarihçiler bu konuyu tartışıyor. Onlar Türk mü değil mi biz de bilemeyiz. O 16 devlet içerisinde Safevi Devleti yok. Türklüğü tartışılmayan Safevi Devleti yok. Niye? Çünkü onlar Alevi. Çok net bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Alevilere yönelik tavrını gösteren bir durumdur bu. Biz buradan Şah Hatayi’yi saygıyla, sevgiyle anıyoruz.

“Kimin neye, nasıl inanacağına sen mi karar vereceksin?”

Konuşmasının devamında İstanbul da Alevilerin ziyaretgahı olan Ana Meryem Türbesi’nin kentsel dönüşüm alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle Esenler Belediyesi tarafından yıkılmasına değinen Kenanoğlu, “Esenler Belediye Başkanının ilginç bir açıklaması var. Diyor ki, ‘Siz gidersiniz bir yerlere çaput bağlarsınız, mum yakarsınız ondan sonra da orayı ziyaret haline getirirsiniz.’ Sana ne? Kimin neye, nasıl inanacağına sen mi karar vereceksin? İnancın tarifini sen mi yapacaksın? Alevi toplumu bir yeri nasıl inanç merkezi kabul ediyor ona sen mi karar vereceksin? Artık yeter! Alevilere sürekli inanç tarif etmeyin. Haddinizi bilin ve kendi inancınıza bakın. Neye inanıyorsanız gidin onu yaşayın. Biz size saygı duyuyoruz, siz de bize saygı duyacaksınız. Ana Meryem Ziyareti Alevi toplumunun kabul ettiği bir ziyaret yeridir. Buranın yıkılması da inanca saygısızlıktır, hakarettir ve saldırıdır. Dolayısıyla Ana Meryem Ziyaretgâhı’nın hemen eski haline getirilmesi gerekir. Umarız bu hatadan dönülür” dedi.

“Sivas’taki bir okuldan Aşık Veysel adı kaldırıldı”

Kenanoğlu, son olarak şunları kaydetti: “Değinmek istediğim son konuda Aşık Veysel’in ismi Sivas’ta bir Ortaokulda yer alıyordu ancak kaldırıldı. Yerine AKP ile yakınlığı bilinen Eğitim Bir Sen, Memur Sen’in kurucu başkanı Mehmet Akif İnan’ın adı verildi. Meclis’teki Sivaslı milletvekilleri Aşık Veysel’i sık sık anıyorlar, yad ediyorlar. Ondan memnun oluyoruz, mutlu oluyoruz ancak bir taraftan Aşık Veysel’e bu kadar önem affedip bir taraftan da adına bile tahammül edemeyip okullardan kaldırıyorsunuz. Okul yapımına ihtiyaç var. Yapın başka bir okul oraya da Mehmet Akif İnan adını verin. Kimin adını veriyorsanız verin. Sizi engelleyen yok. Okula tekrardan Aşık Veysel’in isminin verilmesini de buradan tekrar talep ediyoruz.

Kaynak: PİRHA /ANKARA

akenanoglu

alikenanoglu.net
Başa dön tuşu