Basın & MedyaRöportajlar

Kenanoğlu’ndan Alevi kurumlarına çağrı: Bir an önce geniş bir ‘Alevi Meclisi’ kurulmalı

PİRHA: HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Alevi kurumlarına bir an önce bir ‘Alevi Meclisi’ kurulması için çağrıda bulundu. “Üstü örtülü inanç vergisi veriyoruz ve bu paralar Diyanet’e aktarılıyor” diyen Kenanoğlu, Alevilerin taleplerini daha güçlü dile getirebilmeleri için meclis kurmaları gerektiğini söyledi. Kenanoğlu, kurulacak olan Alevi Meclisi’nde tüm kurumların yanı sıra Alevi kimliğine sahip tüm kesimlerden aktörlerin ve aktivistlerin yer almasının önemini de belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, geçen hafta Meclis’te görüşmeleri sona eren 2022 bütçesine ilişkin konuşarak, bütçe kalemlerine bakıldığında bütçenin genel olarak savaşa, saraya ve saltanata yönelik olduğunu ve halkın ihtiyaçlarına cevap vermediğini söyledi.

Bütçeden Alevilere pay ayrılması gerektiğini vurgulayan Kenanoğlu, Alevilerin taleplerini daha güçlü dile getirebilmeleri için bir ‘Meclis’ kurmaları gerektiğini ifade etti. Kurulacak olan Alevi Meclisi’nde tüm kurumların yanı sıra Alevi kimliğine sahip tüm kesimlerden aktörlerin ve aktivistlerin yer alması gerektiğini de belirtti.

“Deyim yerindeyse, Meclis’te HDP olmasa Alevilik de yoktu”

Bütçe görüşmeleri içerisinde sadece rakamların konuşulmadığını dile getiren Kenanoğlu, bütünüyle bir yıl boyunca hangi politikaların izlediğinin iktidar tarafından anlatıldığı ve muhalefet tarafından da eleştirisinin yapıldığı bir sürecin yaşandığını aktardı.

Diğer taraftan da 2022 yılı içerisinde de nasıl bir politika izleneceğinin iktidar tarafından anlatıldığını ve muhalefettin de bütün bunlara yönelik eleştirilerini ve önerilerini sunduğunu kaydeden Kenanoğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

“Biz bir takım konuları yakından takip ettik, hangi konularda neler söylendi bunlara baktık. Aleviler açısından şöyle bir tablo ortaya çıktı; Alevilerin sorunlarını sadece HDP milletvekilleri gündeme getirdiler. Toplamda 30 milletvekili ‘Alevi’ demiş kürsüden. Ancak bunların büyük çoğunluğu bizim gündemleştirdiğimiz konulara yönelik cevaplar ya da yerinden sataşmalar, laf atmalar üzerine kuruluydu. Alevilerle ilgili sorunları ve sıkıntıları HDP dile getirdi. Yani deyim yerindeyse HDP yoksa Alevilik de yoktu Meclis’te. Bu kadar net söyleyebiliriz.”

“Bugüne kadar Alevilerin doğrudan bütçeden pay aldıkları görülmemiştir”

Bütçe kalemlerine bakıldığında bütçenin genel olarak savaşa, saraya ve saltanata yönelik olduğunu ve halkın ihtiyaçlarına cevap vermediğini söyleyen Kenanoğlu, “Aleviler cephesinden baktığınız zaman Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar Alevilerin doğrudan bütçeden pay aldıkları görülmemiştir. Tansu Çiller döneminde bütçe meselesi gündeme geliyor ancak daha sonra resmi bütçeden çıkartılıyor ve tümüyle örtülü ödenekten bir para veriliyor Alevilere. Bunu da Cem Vakfı kabul ediyor. Bir dönem 20 Alevi kurumuna verilen ortak bir para vardı. Bunların dışında Aleviler hiçbir zaman bütçeden pay almadılar” şeklinde konuştu.

“Alevi kurumlarının Diyanet üzerinden bir para talebi yok; Alevi Meclisi kurulmalı”

Alevi cephesinde, devletin böyle bir bütçe, böyle bir ödenek ayırdığı taktirde bunu kime, nasıl vereceğinin tartışıldığını ifade eden Kenanoğlu şunları aktardı:

“Alevi kurumlarının Diyanet üzerinden bir para talebi yok. Alevi kurumları Diyaneti meşru bir kurum olarak da görmüyor. Gelişmiş demokrasilerde, Avrupa ülkelerinde proje bazlı ödenekler vardır. Bu bütün inançlar için geçerlidir. Toplumsal yararı olan, kamusal niteliği olan bir proje yaptığınız zaman bunun karşılığında ilgili bakanlıktan para alırsınız. Bu kimi zaman Milli Eğitim Bakanlığı olur, kimi zaman Kültür Bakanlığı olur. Bu şekilde bir ödenek alınır. Ama bizim ülkemizde böyle değil. Devletin doğrudan dini bir kurumu var ve adı konmamış, üstü örtülü bir inanç vergisi veriyoruz. Bu vergiler, paralar topyekûn olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’na aktarılıyor. Alevi kurumları bu sorunu çözmek istiyor. Mesela böyle bir ödenek verilmesi söz konusu olsa, 3 tane büyük federasyon var. Bunlar yan yana gelirler ve birisi üzerinden bu para aktarımını sağlayabilirler. Bu konuda bir sıkıntı yok ama bizim nihai olarak şöyle bir önerimiz var; Alevi Meclisi kurulmalıdır.”

“Alevi aktivistlerinin ve aktörlerinin tamamının içinde yer aldığı geniş bir meclis” 

Alevi kurum başkanı iken de Alevi Meclisi’nin kurulmasını önerdiğini belirten Kenanoğlu, Alevi toplumunun örgütlülük anlamındaki dağınık yapısını gidermek adına hem Alevi politikalarını belirlemek hem de siyasi bu tür hamlelere karşı cevap verebilmek adına bir meclis oluşumuna gitmenin daha yararlı olacağını söyledi.

Alevi Meclisi’nin mevcut kurumları ortadan kaldırmayacağını da dile getiren Kenanoğlu, “Tam tersine onları muhatap alan ve destekleyen bir şey olacaktır. Federasyonlar, dernekler, cemevleri, vakıflar bütünüyle bu meclisin içerisinde yer alıyorlar. Ayrıca bütün köy dernekleri de var içerisinde. Her biri cemevi yönetiyor. Bir köy derneği aynı zamanda bir Alevi kurumu olarak da çalışıyor. Bu köy dernekleri cem organizasyonları yapıyor, inanç, ibadet ritüellerini yerine getirmek için önderlik yapıyor. Kimi yerlerde muhtarlar dahi böyle çalışıyor. Bunların hepsi bir Alevi kurum yöneticisi olarak düşünülebilir. Alevi belediye başkanları, siyasetçiler, sanatçılar, Alevi yayın organları, gazeteleri, dergileri, televizyonları bütün Alevi aktivistlerinin ve aktörlerinin tamamının içerisinde yer aldığı geniş bir meclis olması gerekiyor. Bu meclis kendi içerisinde temsiliyetlerini belirleyebilir, yürütmelerini seçebilir, sekreteryasını oluşturabilir” ifadelerini kullandı.

“Meclis, daha az tartışmayla daha çok birliktelik sağlayacaktır”

Kurulacak olan Alevi Meclisi için adım atılması ve başta Alevi kurumlarının irade göstermesi ve inisiyatif alması gerektiğinin altını çizen Kenanoğlu, “Öncelikle bunun niyet edilmesi ve bir adım atılması gerekiyor. Şüphesiz zamanla eksiklikler de görülüp tamamlanacaktır. Bir meclis oluşturmanın Alevi toplumunun temsiliyeti açısından iyi olacağını düşünüyorum. Böylelikle iktidarın da zaman zaman bu Aleviler çok dağınık, parça parça hangisini muhattap alalım söylemini de ortadan kaldıracaktır. Alevi toplumu, siyasi yaklaşımları, kendi içerisindeki değerlendirmeleri bu meclis aracılığıyla topluma daha kolay kabul ettirebilir. Daha az tartışmayla daha çok birliktelikle bu sonuca ulaşılabilir. Biz bu fikri ilk ortaya attığımızda bununla ilgili bir çalışma grubu da oluşturmuştuk. Kimse buna ‘olmaz, doğru değil’ şeklinde bir yaklaşım sergilemedi. Sadece birilerinin buna gayret etmesi gerekiyor, öncülük etmesi gerekiyor ve hayata geçirilmesi noktasında ısrarcı davranması gerekiyor” dedi.

“Alevi kurumları kendi sözlerini bu meclis üzerinden daha güçlü söyleyeceklerdir”

Meclis oluşturmanın Alevi toplumu açısından avantajlarını da anlatan Kenanoğlu, şunları aktardı:

“Çok parçalı, çok örgütlü, çok dağınık bir görüntü ifade ediliyor. Bu da bir bahane olarak kullanılıyor aslında. Bir olmak zorunda da değiliz tabi. Çok fazla Alevi Kurumu da olabilir. Bu kimseyi de ilgilendirmez ancak bütünüyle böyle bir ihtiyaç var. Hem iktidarın bu tür yaklaşımlarını boşa düşürmek hem taleplerini topyekün bir şekilde dile getirme imkanı oluşturmak açısından önemli. Bu durum Alevi toplumunu, Alevi kurumlarını daha güçlü kılacaktır. Alevi kurumları kendi sözlerini bu meclis üzerinden daha güçlü söyleyeceklerdir. Alevi toplumunun kurumlarla olan zayıf bağlantısının da güçleneceğini düşünüyorum. Bazen Alevi kurumlarının yeterli olmayabiliyor. Toplumda kimi kanaat önderleri daha ön plana çıkabiliyor. Kimi zaman bu sinema oyuncusu oluyor, kimi zaman sanatçı oluyor, bazen televizyon ekranlarında çok görülen Alevi bir aktivist olabiliyor. Bütün bunların içerisinde yer alabileceği bir meclisten bahsediyoruz. Bir kurumun üyesi olmak zorunda değilsin. Bir sanatçı, bir sinema oyuncusu da ya da herhangi bir aktivist de Alevi kimliğinden dolayı bu meclisin bir bileşeni olacaktır. Kurumlara çağrımdır bir an önce bu meclis fikrini hayata geçirin.”

Melis CİDDİOĞLU/ANKARA

Kaynak: PİRHA

akenanoglu

alikenanoglu.net
Başa dön tuşu