Soru ÖnergeleriTBMM Faaliyetleri

Kenanoğlu: Öğrencilere din dersi dayatmasında bulunan Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü görevden alınacak mıdır?

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, İstanbul’da bulunan Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün öğrencilere din dersi dayatmasını Meclis gündemine taşıdı. Kenanoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde öğrencilerin seçmeli din dersi tercih etmeleri için Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafında okul idarelerine ve velilere baskı yapıldığını belirtirken imam hatip olmayan okullarda da müfredatın dini eğitime dönüştürülmek istendiğini ifade etti.

Soru önergesi metni aşağıda yer almaktadır.


 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA    

 

 

Aşağıda belirtilen sorularımın Milli Eğitim Bakanı Mahmut ÖZER tarafından anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

 

 

 

 

Seçmeli ders seçimine yönelik, milli eğitim müdürlüklerinin “dini içerikli” derslerin seçilmesi yönündeki baskıları her yıl olduğu gibi bu yılda devam etmektedir.

İstanbul Kadıköy İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü, öğrencilerin seçmeli din dersini tercih etmeleri için okul idarelerine ve ailelere baskı yapmaktadır. Okul idareleri ve ailelerin bu duruma itirazlarının olduğu bilindiği halde, okullarda ki Din ve Ahlak Kültürü öğretmenlerinin, öğrencilerin bu dersi seçmeleri hakinde 100 tam puan alacakları yönünde not rüşveti teklifinde bulunduğu öğrenilmiştir.

İstanbul’da bulunan Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okullara gönderdiği yazıda, seçmeli ders formunun doldurularak bir gün içinde ilçe milli eğitim müdürlüğüne iletilmesi istenmiştir. Ancak, bazı okulların formu erken gönderdiği, ilçe eğitim müdürlüğünün din derslerinin az seçilmesi nedeniyle okullara baskı yapmaya başladığı aktarılmaktadır. Müdürlük, din derslerinin seçilmesi için öğrencilerin ve velilerin yönlendirilmesini talep etmektedir. Okul idarelerinin itirazlarına rağmen ilçe milli eğitim müdürlüğünün ısrarını sürdürdüğü öğrenilmiştir.

Normal uygulamada, Eylül ayından itibaren öğrencilerin seçmiş olduğu dersler yok sayılarak Aralık ayında öğrencilerin din derslerini de seçebileceği yönünde yeni talepler milli eğitim müdürlüğü tarafından okul idaresine bildirilmektedir.

Okul idarelerinin, buna karşı çıkmış olmasına, böylesi bir düzenlemenin doğru olmadığını söylemesine rağmen ilçe milli eğitim müdürünün bu itiraza karşılık ‘Hayır, 3 Aralık tarihine kadar bu seçimler tamamlanacak dolayısıyla önümüzdeki günlerde bu planlamaya bağlı olarak dersler öğrenciler tarafından tekrar belirlenecek’ dediği öğrenilmiştir. Eğitimciler tarafından, salgın koşullarında yapılması gereken düzenlemelere göre okul idaresinin hayata geçirdiği sabit sınıf uygulamasını ortan kaldıracak olan bu uygulama ile iki öğrencinin pozitif olması halinde birkaç sınıfın karantinaya alınmasına yol açabileceği belirtilmektedir.

Esas mesele, okullarda seçmeli din derslerinin tercih edilmemiş olmasının ilçe milli eğitim müdürlüğünü rahatsız etmesi olduğu açıktır. Ders tercihleri bitmesine rağmen, yeni bir liste yayımlanarak, tekrardan ders seçilmesinin istenmesi bunun işaretidir. Din dersi öğretmeleri de 100 puan vaadinde bulunarak bu uygulamayı hayata geçirmeye çalışmaktadır.

Seçmeli ders baskısı geçen yıllarda yaşanmış, ülke genelinde vakıflar ve tarikatlar eliyle hemen hemen tüm okullarda yapılmaya çalışıldığı gözlenmiştir. Başta Ensar ve TÜGVA olmak üzere birçok vakıf okullarda kampanyalar düzenlemiştir. Örneğin Iğdır’da Din Öğretimi Şube Müdürü olarak görev yapan Yakup Alhan’ın hazırladığı, “Seçmeli ders süreci” isimli slaytta, öğrencilerin dini dersleri seçmesi için nasıl ikna edileceği anlatılmıştır. Slaytta, müftüler, imamlar ve imam hatip okulu yöneticileri göreve davet edilmiştir. Veliler günlerce Twitter’da ‘Seçmek istiyoruz’ etiketiyle seçmeli dersleri çocuklarının ilgi ve yeteneklerine göre belirlemek istediğini talep eden tweetler atmıştır.

Belirlenen seçmeli derslerin öğrencilerin pedagojik, akademik gelişimlerine olanak sağlamaktan uzak olduğuna dikkat çeken eğitimciler, öğrencilerin kendi ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda ders seçmelerinin önünün açılması gerektiğini ifade etmektedirler.

Yaşadığımız koşullarda siyasi iktidarın bütün okulları imam hatipleştirme gayretinde olduğu, normal ortaokul ve liselerde bu seçmeli dersler vasıtasıyla eğitimin dinselleşmesine yönelik politikaların sürdürüldüğü görülmektedir. Diğer taraftan, zorunlu din dersinin Alevi öğrencilere verilemeyeceği yönündeki yargı kararları uygulanmazken, tam aksine dini içerikli ders sayısının artırılması bilinçli bir politika yürütüldüğü anlaşılmaktadır.

Bu durum, başlı başına hukuksuz ve en başta da laik eğitim sistemine aykırı bir uygulamadır. Seçmeli derslerin zorunlu hale dönüştürülmesi bilime dayalı derslerin ortadan kaldırılmasına, bunun sonucu olarak da adı imam hatip olmayan ama müfredatı dini eğitime dönüştürülen okullarla karşı karşıya olduğumuz bir kez daha görülmektedir.

Laik, bilimsel, demokratik, kamusal, cinsiyet ayrımsız, eşit, ana dilinde eğitimden her geçen gün uzaklaşılmaktadır.

Bütün bunlara göre;

  1. Öğrencilerin din dersini seçmeleri için dayatma da bulunan Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü görevden alınacak mıdır?
  2. Öğrencilerin seçmeli din dersini seçmeleri halinde 100 tam puan alacakları yönünde teşvikte bulunan din dersi öğretmenleri tespit edilerek haklarında işlem başlatılacak mıdır?
  3. Ara dönemde tekrardan ders seçimi yapılması eğitim müfredatında var mıdır?
  4. Pandemi koşullarında yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için yapılan planlama seçmeli din dersinin tercih edilmesi yönünde yapılan baskılar nedeniyle değiştirilmesi halinde yaşanabilecek sağlık problemlerinden kim sorumlu olacaktır?
  5. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre ders seçme özgürlüğüne Kadıköy Milli Eğitim Müdürlüğünce neden müdahale etmektedir?
  6. Adı üzerinde olan seçmeli dersin, Milli Eğitim Müdürlüklerince zorunlu dini içerikli derslere yönlendirilmesine bakanlık olarak neden sessiz kalınmaktadır?
  7. Ders seçiminde öğrencilerin istekleri neden göz ardı edilmektedir?
  8. Bakanlığınızın, Milli Eğitim Müdürlüklerince seçmeli derslerde dini içerikli derslerin seçilmesi yönünde ailelere baskı yapıldığı yönündeki haberlerden bilgisi var mıdır?
  9. Öğrencilerin/velilerin seçme özgürlüğünü ortadan kaldıran sorumlular, idareciler ve öğretmenler hakkında bir işlem başlatılacak mıdır?

akenanoglu

alikenanoglu.net
Başa dön tuşu